BESLENME PSİKOLOJİSİ

   Daima kendini besleyen bir döngüdür kilo verme süreci. Bu döngüden çıkmak için irli ufaklı onlarca yöntem denemişsinizdir. Zaman zaman işe yaradığı da olmuştur. Hayatınıza bir bahar gelmiştir. Kıyafet bedenleri küçülmeye başlamıştır, kendinizi daha hafif ve enerjik hissetmişsinizdir. Sanki hayattaki bütün dertleriniz bitmiş gibi olmuştur. Fakat orada ne kadar kalabildiniz? Bir kaç ay ya da bir kaç yıl? Bazen ufacık bazen de cidden sarsıcı bir şey hemen bu döngüye çekmiştir sizi. Hatta bazen neyin döngüye çektiğini bile anlamadan kilo alırken bulmuşsunuzdur kendinizi. Başlarda kontrol altında gibidir. "Telafi edebilirim, sadece 1-2 kilo aldım" demişsinizdir. Fakat ne ara eski kilonuza yaklaştığınızı hatta belki üzerine çıktığınızı farketmemişsinizdir bile. En garip tarafı da obezite cerrahisi bile kesin çözüm olmamıştır bu döngüye. 

   Belki de bu döngüden çıkmak yediklerimizle ilgili değildir? Yediğimiz her lokmayı güzelce sindirmesini bedenimizden yani sindirim sistemimizden bekleriz ama ya bedenimizin genişlemesine sebep olan bu zorlu dünyanın kaosunu, zor duyguları, travmatik deneyimleri sindirmeyi bilmeyen ruhumuzsa? Veya ruhumuz bir gün bir yerde öyle bir yara almışsa, çok canımız yanmışsa ve bununla başa çıkabilmek için derin bir kış uykusuna yattıysak? Belki de bedenimiz bu kış uykusunun gereklerini yerine getiriyordur sadece kilo alarak ya da kilo vermeyi red ederek. Yani yalnızca asgari düzeyde, hayatta kalmaya yetecek kadar çalıştırıyordur metabolizmayı. Bu yüzden "Su içseniz bile yarıyor" olabilir mi? Çünkü kış uykusunda olduğunu zannediyorsa bedenimiz ve ruhumuz alacağımız her bir kaloriye ihtiyacı olacaktır uyanana kadar hayatta kalabilmek için. Hatta belki bu yüzden kendinizi çok zorlayarak, öyle ki midenizi feda ederek (obezite cerrahisi) de olsa verdiğiniz kilolar bir süre sonra gelmek zorundadır. Çünkü hem ruhunuzun hem bedeninizin bildiği en güvenli durum o halinizdir. 

   Ne yazık ki tüm bunlar bilinç dışı bir şekilde, biz hiç farkında olmadan işleyen bir mekanizmadır. Mantıklı düşündüğümüzde her şey çok kolaydır "az yersen, kilo verirsin".  Keşke o kadar kolay olsa değil mi... Katı diyet listelerine bel bağlamak da o yüzdendir. Ama her zaman kilo almanın arkasında başka bir sebep vardır. Yoksa bedeniniz çok iyi bilir kendisine fazla olanı sinidirip vücudundan atmayı. Ağır bir zırhı üzerinde taşımak istemez ihtiyacı olduğuna inanmıyorsa. Eğer doğal yollardan, hem de tüm çabanıza rağmen bunu yapmıyorsa duygusal sindirim yollarında bir tıkanıklık var demektir. Üzücü yaşantıları, sorumlulukları, çaresizlikleri, hiç de size ait olmayan aileden veya çevreden gelen suçlulukları, saymakla bitmeyen ve hikayenize özgü zor duyguları sindirmek yiyecekleri sindirmekten daha önemlidir hafif bir bedene sahip olmak için. 

   Kış uykusundan uyanıp hayata karışmak isterseniz bireysel veya grup destek programları için iletişime geçmeniz yeterli.